fbpx
Öngösterim Görseli

Dünya Resim Sanatında Sakura: Kiraz Çiçeği Festivali

Bahar gelince doğanın canlanması, çiçeklerin açmasıyla başlar şüphesiz. Doğanın mücevherleri olan çiçekler, yenilenmeyi müjdelerler. Tüm dünyada yenilenme ve canlanmayı simgeleyen bahar, Japon kültüründe de doğanın uyanışı olarak bir festivale dönüşerek kutlanır. “Kiraz Çiçeği Festivali”, bin yılı aşkın bir süre önce başlayan bir gelenektir Japonya’da.

Japonca’da kelime anlamı “çiçek seyretme” olan Hanami, tam olarak da kiraz çiçeği ağaçlarının izlendiği festivalin adıdır. Mart ayının sonunda açmaya başlayan Japon kiraz çiçeklerine sakura zensen denilir.

Hanami, ilk kez Heian dönemi romanı “The Tale of Genji”de kiraz çiçeği izlemeye benzer bir terim olarak, daha sonraları yalnızca kiraz çiçeklerini izlemeye atıfta bulunmak  amacıyla kullanılmıştır.

Bir efsaneye göre hayatını feda eden samuraylar son olduğunu düşündükleri, tehlikeli görevlerine gitmeden önce sakura resmi çizip yanlarına alırlarmış. Böylece savaş sırasında hem hayatın güzelliğini anımsayıp geri dönmek için kendilerinde güç buluyorlar, hem de ölümün ne kadar zamansız olduğunu hatırlarlarmış.

Birçok Japon için kiraz çiçeklerinin açması; insan hayatını, faniliği ve asaleti simgeler. Açan çiçekler, hayatın bir anda değişebileceğini; dallarda duran çiçeklerin dökülmeye başlaması ise, ölümün zamansızlığını sembolize eder. Bu yüzden çiçekler Japon felsefesi ve edebiyatında da ölüm ile yaşamın birlikteliğini ifade eder.

Sakura’nın, yani kiraz çiçeği ağacının Budizm ile bağlantılı olduğuna inanılır aynı zamanda. Japonlar bu yüzden, sınırlı bir süre içerisindeki çiçeklenme döneminde kiraz çiçekli ağaçların açmasını kutlamayı bir festivale dönüştürerek, Hanami olarak bilinen ‘çiçek izleme’ partileri düzenlerler. Hanami Festivali’nde Sakuramori’ler yani bakım uzmanları, ağaçların uzun süre yaşaması ve sağlıklı büyümesi için uğraşırlar. Çiçekleri görmek için gece yapılan gezilere ise Yozakura (Gece sakurası) denilir. Yozakura’da özel sokak aydınlatmaları kullanılarak ve kağıt fenerler yakılarak çiçeklerin güzelliği bir de gece kutlanır.

Japon kültürüne özgü olan bu kiraz çiçeği ağaçları, yüzyıllar boyunca hem kendi kültürlerinde, hem de Batı’da birçok sanatçıya ilham olarak Dünya sanatında yansıma bulmuştur.

Andō Hiroshige, Sumida Nehri’nde kiraz çiçeklerini seyrederken

Örneğin pembe bulutlar ve kiraz çiçeği ağaçlarının budaklanmış dalları, Utagawa Hiroshige ve Katsushika Hokusai ve Togaku gibi Japon sanatçıların tahta baskılarında öne çıkan betimlerdendir.

Güncel Japon sanatına baktığımızda, konunun sanatçılar tarafından hala sevilerek resmedildiğini görürüz. Bijinga veya güzel kadın resimleri geleneğinde, Miki Katoh’un çalışmaları önemli bir yer tutar. Detaylı ve zarif kimono içindeki figürü, beyaz sakura yaprakları yukarıdan yağmur gibi düşerken kompozisyonu çerçeveler. Katoh, çalışmalarını bir kültürel bağlama yerleştirmek için genellikle tarihi veya efsanevi Japonya’dan manzaralar kullanır. Bu resmin fon kısmında da Amezakura, Ginza’daki Kabukiza Tiyatrosu’nun önüne park edilmiş eski bir araba, Tokyo’nun kiraz çiçeği sezonunun nostaljik bir imgesini izleyiciye yansıtır.

Japonya’nın en popüler manzaralarından biri olan kiraz çiçeklerinin arasından yükselen Fuji Dağı resimlerinden biri de, Tokuriki Tomikichiro imzası taşır. Tomikichiro, tahta baskıyı batı tekniklerini kullanarak, ancak gelenekselliği koruyarak yeniden canlandırmak için 20. yüzyıla ait bir hareket olan shin hanga (yeni baskı) stilindeki baskılarıyla tanınan bir Japon sanatçıdır. Örneğin bu baskıda Tokuriki, Fuji Dağı’nın karla kaplı zirvesinin ihtişamı karşısında yalnızca coşkulu pembe çiçekleri bırakarak gereksiz ayrıntıları resimden atmıştır.

Mika-Katoh, Amezakura

Tokuriki Tomikichiro, Fuji Dağı

Kitagawa Utamaro’nun kiraz çiçeklerini konu alan resminde de, kiraz ağaçları çiçek açtığında bir hanami anı betimlenmiştir. Saraylı hanımların çiçeklerin içinde kutlama yaparken resmedildiği bu eser, izleyiciye geleneğin ne kadar güçlendiğini göstermesi açısından önemlidir.

Sanat tarihinde baharın gelişini müjdeleyen çiçek açan ağaçları canlı renklerle güçlendirerek betimleyen Japon sanatçılar, Batılı sanatçıların da resim üsluplarını etkileyerek Japonizm adlı anlayışın filizlenmesine yol açmıştır.  Japonizm terimi ilk defa Philippe Burty tarafından bir fenomen olarak ortaya atılmıştır.

Kitagawa-Utamaro, Hanami

Van Gogh, Çiçek Açan Badem Ağaçları

Togaku, Turnalar ve Kiraz Çiçekleri

Japonizm’in en ikonik tablolarının başında van Gogh’un ünlü yapıtı “Çiçek Açan Badem Ağaçları” gelir. Bu yapıt, Togaku’nun “Turnalar ve Kiraz Çiçekleri” resminde görülenlere çok benzeyen narin, birbirine geçen dallara sahiptir.

Kiraz çiçekleri, güncel sanatta da Batılı sanatçıları etkilemeye devam eder.  Yakın zamanda Paris’teki Fondation Cartier’de “Kiraz Çiçekleri” başlıklı sergisi gerçekleşen İngiliz sanatçı Damien Hirst’de bu Japon geleneğinden etkilenen sanatçılardan biridir.

Damien Hirst, Kiraz çiçekleri

Hazırlayan: Nazperi YILMAZ