fbpx
Öngösterim Görseli

Dil Kursuna Gidenlere En Çok Sorulan Sorular

dil kursuna gidenlere en çok sorulan sorular

Ülkemizde yabancı dil bilmek de, öğrenmek de bir ayrıcalık sebebi olarak görülür. Giderek daha fazla kişinin dil öğrenmesiyle bu durum biraz azalmış olsa da hala tam olarak bittiğini söylemek mümkün değil. Bir arkadaş ortamında veya akrabaların yanında “şu dili biliyorum” veya “şu dilde kursa başladım” dediniz mi sorular da ardı ardına gelmeye başlar! Bu yazımızda sizler için o soruları derledik 🙂 İyi okumalar!

Şimdi Sen Yabancı Dizileri Alt Yazı Olmadan İzleyebiliyor Musun?

Yabancı dildeki filmleri alt yazılı izlemek bazı kişiler için büyük bir zulümdür. Yazıya odaklansa sahne kaçar, sahneleri izlese yazı uçar gider. Hele bir de çeviri hataları yok mu! Sıkılıp Türkçe dublajlı izleseniz çoğu zaman aynı zevki vermez, kaldı ki birçok filmde de dublaj imkanı olmaz. Bu yüzden bilmelisiniz ki bu soruyu soranlar dil bilmezlikten büyük acılar çekmiş cefakar sinema severlerdir. Biri İspanyolca öğrenmeye başladığını söylediği an onlar kendilerini alt yazısız La Casa de Papel izlerken hayal etmekten alıkoyamazlar.

Bu Yaz Bir Amerika Yapıyor Musun?

Diyelim ki İngilizce kursuna başladınız ve arkadaşlarınıza bu haberi verdiniz. O zaman durun, bu yaz başka plan yapmayın çünkü arkadaşlarınız sizin için uygun fiyatlı bilet bakmaya başladılar bile! İngilizce konuşan herkesi hızlıca yurtdışına göndermeye odaklı bu kişileri durdurmanın bir yolu yoktur. “Gitmiyor musun artık Amerika’ya?”, “E bu İngilizce ile New York’tan iş bakarsın bence” gibi önerilerin ardı arkası gelmez. Times Square’de çekilmiş selfie’nizi Instagram’a koymadan sizi kimse rahat bırakmayacaktır.

Sana Zahmet Bizim Çocuğun Ödevine Bir Bakıversen

Dil bilenler bir nevi kendi bölgelerinin büyükelçisi ve yeminli tercümanı sayıldığından, o bölgede kim o dille ilgili bir sorun yaşıyorsa konunun acilen kendisine getirilmesi gerekir. Almanca bilen veya Almanca kursuna giden bir kişi bütün eş, dost, akraba, site ve civarının Almanca’ya dair sorunlarını halletmek, varsa çocukların ödevlerini yapmak ve yüksek notlar almak zorundadır. Bu tartışmaya kapalı bir sorumluluktur.

O diller Çok Benziyor Zaten Değil mi?

Yurdumuzda hiç dil bilmese de başlangıç seviyesi dilbilim uzmanı olarak çalışan birçok gönüllü bilim insanı bulunmaktadır. Bu kişiler dil bilen ve öğrenenlere büyük yardım ve destekte bulunurlar. Örneğin daha önce İspanyolca öğrenmiş bir dostlarının İtalyanca kursu aradığını öğrendikleri an şu yorumu yaparlar: “Zaten İspanyolca ile İtalyanca aynı gibiymiş, birini bilen diğerini epey anlıyormuş.” veya “İngilizce ve Almanca’da bazı harfler farklı, onları bilince gerisi geliyor ya, şey mesela: Hallo – Hello, Guten morgen-Goodmorning” Bu sayede sizi çok benzer yeni bir dili öğrenmeye teşvik eden bu dil dostlarının önemini kim yok sayabilir 🙂

Şaka bir yana, dil bilmek ve dil öğrenmek gibisi yok. Hayatta bir insanın sahip olabileceği en büyük zenginlik olan yabancı dil öğrenmeyi ertelemeyin. Kendiniz için çok iyi bir şey yapın: Dil öğrenmeye başlayın!